7 Şubat 2011 Pazartesi

PAZAR- ERTESİNDEN KALANLAR...

Başucu kitabı yaptığımız kitaplar var hani, benim ki Virginia Woolf'un "Kendine Ait Bir Oda" sı. İlk okuduğumda 16 yaşındaydım, heyecanlandım ama anlamlandıramadım. Zaman aktı, ben büyüdüm, çocuk olmaktan sıyrıldım, ben oldum. Kendime ait bir odanın anlamını, o zaman kavradım, kadın olmanın, yalnız olmanın anlamları ile beraber....
Kendimize ait alanların özgürleştirici ama aynı zamanda yalnızlaştırıcı olduğunu farkettiniz mi? Özgür olmak için verdiğiniz onca mücadelenin ardından kendinize ait odalarda özgürlüğünüzün tadını çıkaramadığınızı hissettiniz mi? "Tek başına özgürlük ne işe yarayacak/ özgürlük mutlaka paylaşılacak/suç ortağı bir sevgiliyle" diyen şaire-nihayet- hak verdiniz mi?
Pazarın ertesinden bunlar kaldı elimde...Kendime ait odanın yalnızlığından sıyrılsınlar diye, yazıverdim ben de...

6 Şubat 2011 Pazar

TAHİNLİ KURABİYE :)

Akşama kadar mutfakta oyalandım...Yemek yaptım, temizlik yaptım. Çeşit çeşit kahveler yaptım, kafeine doyamadım. Hava çok güzeldi ama ben evden çıkamadım. Baktım olmuyor, akşama doğru oturdum bir de tahinli kurabiye yaptım.
Hayat böyle kendi kıvamında akarken ben sanki çok geride mi kaldım? Aklımda olan onca şeye peki ben ne yaptım? Hayatımın iplerinıi ne zaman bıraktım? Bir başkasının hayatını yaşadığım hissine ne zamandan beri kapıldım? Ah... çok yaşamadım belki ama ağır yaşadım.... Yoruldum yavaşladım, telaşlandım, hızlandım. Sonunda geriye dönüp bir de baktım, kendimi ben nerede bıraktım?
Evet dedim ya, oturdum tahinli kurabiye yaptım...Okurken yaşadım, yaşamadan yazamadım :)